Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi'ndeki doğal alabalık formlarının sayısı azalıyor
Yrd. Doç. Dr. Kocabaş, ''Kirlilik, av ve egzotik türler olan kültür alabalıklarının baskısı nedeniyle Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi'ndeki doğal alabalık formlarının sayısı azalıyor'' dedi.
Tunceli Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kocabaş, Türkiye'de 5 farklı form alabalık bulunduğunu söyledi.
Karadeniz Alası'nın en büyük özelliğinin Karadeniz'de yaşamasına rağmen yumurtalarını bırakmak için sonbaharda derelere göç etmesi ve ardından tekrar denize dönmesi olduğunu anlatan Kocabaş, yumurtadan çıkan alabalıkların 1 yıl kadar tatlı suda kalıp denize döndüğünü belirtti.
Kocabaş, Türkiye'deki diğer alabalık formalarının ise Dere Alası, Anadolu Alası, Abant Göl Alabalığı ile kökeni Hazar Denizi olan ve Doğu Anadolu'da yaşayan Aras Alası olduğunu ifade ederek, ''Uzungöl ÖÇK Bölgesi'nde Anadolu Alası, Karadeniz Alası ve Dere Alası isimli alabalık formaları yaşıyor'' dedi.
Gökkuşağı Alabalığı adı verilen Amerika kökenli alabalık formunun 1950'li yıllarda Türkiye'ye getirildiğini dile getiren Kocabaş, bu alabalığın Bolu Abant ve Yedigöller'de kurulan çiftliklerde üretilmeye başlandığını ve oradan da Tüm Türkiye'de balık üretim çiftliklerinin kurulduğunu belirtti. Gökkuşağı Alabalığı'nın havuzda 6-7 ayda 200-300 gram ağırlığına ulaşarak porsiyonluk olduğuna, 1 yılda da 1 kilogram ağırlığı geçebildiğine dikkati çeken Kocabaş, bu alabalığın doğal ortamda ise 1 yılda 350-400 gram ağırlığa ulaşabildiğini söyledi. kocabaş, doğal alabalıkların ise 1 yılda maksimum 15-16 santim uzunluğa ve 70-80 gram ağırlığa ulaşabildiğini kaydetti.
Türkiye'deki alabalık çiftliklerinde üretilen bir diğer kültür alabalığının ise Fransız kökenli Dere Alabalığı olduğuna işaret eden Kocabaş, ''Bu alabalık formunun Türkiye'ye nasıl geldiğini tam olarak bilmiyoruz ama yumurtalarının getirilmiş olabileceğini düşünüyoruz. Gökkuşağı alabalığı doğal alabalık formları ile çiftleşmezken üretim çiftliklerindeki havuzlardan doğal ortama kaçan Fransız Kökenli Dere Alabalığı doğal alabalıklar ile çiftleşiyor. Bu da genetik kirliliğe neden oluyor'' diye konuştu.
''KÜLTÜR ALABALIĞI, DOĞAL ALABALIĞIN KÜÇÜKLERİNİ VE YUMURTALARINI TÜKETİYOR''
Kocabaş, hayvansal organizmalar ile beslenen alabalıkların besinlerinin arasında sinek ve böcek larvaları, kelebekler, su içinde yaşayan organizmalar ile farklı balık türlerinin küçükleri ve yumurtalarının da bulunduğuna işaret etti. Doğal alabalıklar ile kültür alabalıklarının aynı tür canlılar ile beslendiğine dikkati çeken Kocabaş, kültür alabalığı olan Gökkuşağı Alabalığı'nın direncinin daha fazla olduğunu söyledi. Kocabaş, şunları kaydetti:
''Kültür havuzlarından kaçan Gökkuşağı Alabalığı, doğal alabalık formları ile aynı ortamı paylaşmaya başladığında işin rengi değişiyor. Gökkuşağı Alabalığı, diğerlerine göre daha obur, daha iştahlı bir balık ve daha çok beslenmeye ihtiyaç duyuyor. Doğal ortama girdiğinde hızla büyüdüğü için açlığını bastırmak için doğal alabalığın besinine ortak oluyor, daha sonra doğal alabalığın küçüklerini ve yumurtalarını tüketmeye başlıyor.
Öte yandan, doğal alabalığın kirlenme nedeniyle doğal yaşam alanları daralıyor. Örneğin Uzungöl'ü besleyen su kaynaklarında yapılaşma var, bu evlerin atıkları suyu kirletiyor. Böylece doğal alabalıkların yaşam alanları sınırlanıyor. Kirlenme ayrıca, doğal alabalığın yumurta kalitesini düşürüyor, yavru gelişimini etkiliyor. Böylece kültür alabalığı doğal alabalığın önüne geçiyor.''
''GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI ORTAMDAN İZOLE EDİLMELİ''
Gökkuşağı Alabalığı için Uzungöl ÖÇK Bölgesinde uygun ortam oluştuğunu, bölgeye adapte olduğunu ve ürediğini anlatan Kocabaş, ''Alabalık üretim tesislerinin yakınında çok rahatlıkla Gökkuşağı Alabalığı ile Fransız kökenli Dere Alablığı'nı yakalamak mümkün. Ben Gökkuşağı Alabalığı'nın kiloluğa yakın olanını Uzungöl'ü besleyen derelerden birinin kaynağında 1700-2000 metre yükseklikte yakaladım. Demek ki bu bölgelerde de üremiş'' diye konuştu.
Gökkuşağı Alabalığı'nın üremesinin bölgedeki doğal alabalık formları için tehlike oluşturduğuna dikkati çeken Kocabaş, şunları kaydetti:
''Kirlilik, av ve egzotik türler olan kültür alabalıklarının baskısı nedeniyle Uzungöl ÖÇK Bölgesi'ndeki doğal alabalık formlarının sayısı azalıyor. Bu durumun mutlaka izlenmesi lazım. Gökkuşağı Alabalığı ve Fransız kökenli Dere Alabalığı gibi yabancı egzotik balıkların bölgedekilere tanıtılması lazım. Bölgedeki doğal alabalık formlarının neslinin devamı için gayri resmi avcılıkların kontrol altına alınması lazım. Ayrıca, Gökkuşağı Alabalığı ortamdan izole edilmeli. Kültür balıkçılığı yapan tesislerin atık sularını çok iyi izole etmeleri lazım, doğal ortama hiçbir şekilde kültür alabalığı ya da alabalık yumurtası kaçırmamaları lazım.''
|